Anayasa Mahkemesi (AYM) bir vatandaşın başvurusu üzerine Trafik Kanun’undaki maddeyi iptal etti, iptal kararı Resmi Gazete’ de yayımlandı.

Öncelikle kendi fikrimi söyleyeyim, Anayasa Mahkemesi’ sinin almış olduğu bu karar, son derece İsabetli olmuştur. Yıllardır uygulanan bu yanlışlık, AYM’nin karıyla geç de olsa düzeltilmiş oldu.

KARAR, ARACINI SATAN VATANDAŞLARI İLGİLENDİRİYOR.

Peki, mevcut uygulama nasıldı?

Vatandaş ikinci el aracını noter aracılığıyla sattığında, kendi sigorta şirketine aracını sattığını bildirir, Bildirimi alan sigorta şirketi; Sigortalının aracını sattığı tarihten 15 gün sonrasına iptal eder, kalan prim gün sayısını poliçe sahibine geri öderdi.

Bu arada aracın yeni sahibi 15 gün süre ilk sahibinin sigorta poliçesini kullanmaya devam ederdi.

Sıkı durun, asıl problem şimdi başlıyor…

Eski sahibin üzerindeki poliçeyi kullanan yeni sahibi; Bu tanınan 15 günlük süre içerisinde trafik kazasına karıştığında,  sigorta şirketi aracın hasarını öder, öder ödemesine de bu kez de ödediği parayı aracın ilk sahibinden alır, hukuk tabiriyle rücu ederdi, “AYM” Yanlışa neşter atarak dur dedi.

AYM’nin aldığı bu Karar dokuz ay sonra uygulanacak.

Anlaşılan odur ki “AYM” Kanun koyucuya Kanun’un değişmesi için süre tanımış.

Karayolları Trafik Kanunun yer alan fakat acil değişmesi gereken buna benzer çok madde var.

Örnek; İçişleri Bakanlığı,  “Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce sürücü belgelerinin Kimlik belgeleriyle birleştirebileceklerini, bu birleştirme işlemini yapan vatandaşların sürücü belgelerini yanlarında taşımalarına gerek olmadıklarını” açıklamıştı. 

Bu açıklama üzerine çok sayıda vatandaş sürücü belgeleriyle birleştirme işlemini yaptı ve sürücü belgelerini yanında taşımamaya başladı.

KANUN AÇISINDAN ÖYLE Mİ? HAYIR!

Karayolları Trafik Kanun’unun  (KTK) 44/1-B maddesi pek de öyle demiyor. peki… Ne diyor? 

Kanun maddesini olduğu gibi aktarıyorum; “Araç kullanırken sürücü belgelerini yanında bulundurmamak ve yetkililerin her isteyişinde göstermemek” diyor.

Cezası ne kadar; Bin beş yüz altı lira. Bu kanun maddesi burada dururken ehliyet kimlik birerleştirmenin anlamı var mı? sizce...

Bu şu demektir;Trafikte denetlemeye tabi tutulduğunuzda üzerinizde sürücü belgeniz yoksa, ibraz edememezseniz cezayı yediniz demektir.

Kaldırılması/değiştirilmesi gereken bir diğer madde, KTK 23 üncü madde, peki nedir bu madde; “Araç tescil belgesini araçta bulundurmamak”

Cezası;  Beş yüz seksen altı lira,  teknolojinin bu kadar ilerlediği, araç bilgilerinin el kadar bir tablete Sığdığı bir zamanda, vatandaşa bu maddeden ceza uygulamak hukuka uygun olmaz kanısındayım.

Bir başka konu Karayolları Trafik Kanun’una bağlı yönetmeliğin 63 üncü maddesinde belirtilen; “Araçlara Ait Teknik Şarlar ve Araçların Karayoluna Uygunluğu” Başlığı altımda yer alan “Taşıtların camlarının görüntüyü değiştirecek seviyede renkli kullanımı veya camların üzerine renkli film tabakaları yapıştırılması yasaktır,”  Konusunun vatandaş ile denetleme personeli arasında meydana gelen tartışmalara son verecek şekilde çözülmesi gerekmektedir.

Daha önce araç muayene istasyonlarında “Ağır kusur” sayılan cam filmi bir genelgeyle “Hafif kusur” olarak değiştirilmişti.

Bu genelgeye istinaden çeşitli basın organları tarafından kamuoyuna sanki “Cam filmi” Yasağı kaldırılmış gibi yansıtılınca, vatandaş ile Trafik personeli arasında zaman zaman gerginliklere sebep oluştu.

Kanunda yer alan bir konuyu Genelgeyle ortadan kaldırmak mümkün olmadığına göre; Araç muayene istasyonlarında “Hafif kusurlardan” sayılan Fakat kanunda "yasak" olan “Cam filmi” konusunun da bu çelişkiden kurtarılarak, yasal zemine oturturtulması ve  muğlak ifadelerden kurtarılması gerekiyor ki; denetleme personeli zor durumda kalmadan işini huzurlu bir şekilde yapabilsin.

Trafiğin başka bir konusunda buluşmak üzere...

sevgiyle kalın.