
Elini Taşın Altına Koymak
06 Subat 2023 22:25:18
Elini taşın altına koymak.
Şair Nurullah Genç bir TV programında şöyle anlatıyor.
padişah ya da Sultan Yolun ortasına bir taş koyuyor diyor ki, “Bakayım bu taşın karşısında insanlar ne yapacak, bekliyor..
Vezir geliyor taşın etrafında şöyle bir dolaşıyor diyor ki, “Sultanımla konuşayım yola düşen taşlarla ilgili bir kadro İhdas edelim.” (Birisini alalım çalıştıralım)
Sonra komutan geliyor diyor ki, “Vezirle konuşayım yolun ortasına taş bırakanlara hangi cezayı verelim ( o da ceza peşinde)
Şair geliyor düşmüş taşa şiir yazıyor
Sonra köylü geliyor sırtında küfesi (sepeti) bakıyor ki, yolun ortasında bir taş hemen küfesini yere bırakıyor, “Ya Allah Bismillah” diyerek taşa sarılıyor, bir sağa bir sola derken o koca taşı kaldırıyor yolun kenarına bırakıyor. Eşya sepetini alıp gidecek bakıyor k,i taşın altında bir kese, kesenin içerisinde altınlar, üzerinde bir not var. Şöyle yazmış Sultan “Bu kesedeki altınlar elini taşın altına koymayı becerenler içindir”
Elini taşın altına koymak hikâyesi buradan gelir.
Şair devamında şunları söylüyor. "ama gerçek şudur ki, insanlar yollarının üzerindeki taşları, kalplerinin içindeki taşları, akıllarındaki taşları, hayatlarındaki taşları ayıklamadıkları sürece güzelleşemezler." "Eğer şehirler güzelleşecekse İnsan güzelleşecekse mekânlar ve yürekler güzelleşecekse içimizdeki ve dışımızdaki yol ortası taşları kaldırmak zorundayız.”
Bu hikâyeden şuraya geleceğim; malumunuz tüm ülkede sokak köpekleri herkesin gündeminde.
sokak köpekleri, sorunu kronikleşerek devam ediyor.
Şehir yaşamının nabzı sokakta atar. Sokaklarda olduğunuz sürece, o Şehirin nabzını tutabilirsiniz yoksa olup bitenden bihaber yaşarsınız. Bunu bildiğimden işe geliş gidişlerde genellikle araç kullanmam, Küçük şehirde yaşamanın avantajlarından biridir, yaya gelir giderim.
Bugün de işe gitmek için evden çıkıp caddede yürürken iki kız çocuğunun arkamdan, hızlı hızlı yürüyerek yetişmeye çalıştıklarını, yetiştikten sonra da aynı tempoda bana ayak uydurarak yakın yürüdüklerini gördüm. Bir şeyden korkmuşlardı. Aralarında yüksek sesle konuşuyorlardı "Evde ilk çıktıklarında sokakta köpek sürüsü ile karşılaştıklarını ve çok korktuklarını" birbirine anlatıyorlardı. Kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak için, yavaşladım. Bu arada her 50 metrede köpek sürüsü ile karşılaşmaya devam ediyorduk. Çocuklar, her karşılaşmadan sonra birbirine sarılarak yürümeye devam ediyorlardı. Okullar tatildeyken, ellerindeki Kitap defterlerden dershaneye gittiklerini tahmin etmek pek de zor olmasa gerek, Caddenin sonunda çocukların dershanesi vardı, dershanenin girişinde de bir o kadar sokak köpeği duruyordu. Öğretmenlerine, “Hocam, hocam bizi de bekle” diye seslendiler ve benden uzaklaşıp Öğretmenleriyle birlikte yola devam ettiler. Büyük küçük çoluk çocuk toplumun her kesimi her gün bu korkuyu yaşamaya devam ediyor.
Şehrin kaldırımları köpek okun… dan yürünmez hale geldi, cadde de yürürken seksek oynayarak yürümek zorundayız artık.
Toplum için psikolojik ve sosyolojik sarsıntı haline gelen bu sokak köpekleri sorunu, aynı zamanda sağlık sorunu haline de dönüştü. Çünkü sokaklarda, caddelerde, Kaldırımlarda, yürüyen binlerce insan ayakkabılarıyla bastıkları bu köpek okunu.. (Pisliklerini) Hastanelere, spor Salonlarına, alışveriş merkezlerine, Sağlık Ocaklarına, yiyecek içecek hizmet yerlerine, evlerine taşımaktadırlar.
Bu durumun ileri de hangi Sağlık sorunlarına yol açabileceği araştırılmalı ve önlem alınmalıdır.
Gelin toplum olarak psikolojik ve sosyolojik sarsıntı haline gelen bu sorunu; İt savunucularına, yem lobilerine, aldırış etmeden, hayvan haklarını da göz önünde bulundurarak, kökünden çözmek için; ellerimizi taşın altına koyma zamanı gelmedi mi?
Çocuklarımız için güvenli Sokaklar, güvenli yarınlar diliyorum.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© vaditurk.com
İletişim Bilgileri Künye Google News
Çay mah. Burunsuz sok. Can Kardeşler İş Merkezi Kat: 3 D: 8 Çaycuma - Zonguldak0542 642 4667 vadimedya67@gmail.com İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.