Hesap Uzman’ının Hesabı Milletten Döndü
Hesap Uzman’ının Hesabı Milletten Döndü
Türkiye seçim yapmayı iyi biliyor.
Dünya’da en iyi seçim yapan ülkeler arasında üst sıralardayız.
14 Mayıs seçimlerinde bir seçim nasıl!.. yapılır, tüm dünyaya adeta ders vererek gösterdik.
Seçim öncesinde; Kaset, şantaj, montaj ve tehditler havada uçuştu.
Siyasilerin oluşturduğu olumsuz havaya rağmen, millet olarak irademizi sandığa yansıtmak üzere sandık başına gittik ve oylarımızı kullandık.
Yaratılmak istenen Kaos ortamının tersine, sessiz sakin ve huzurlu bir seçim olduğuna şahit olduk.
Cumhurbaşkanlığı seçimi birinci turda bitebilirdi, ancak yazıyı yazdığım dakikalarda, Yüksek seçim kurulu Başkanı Ahmet Yener, kesin olmayan geçici sonuçlara göre Sayın Erdoğan’ın yüzde 49,51 Kılıçdaroğlu’nun yüzde 44,88 oy aldığını açıkladı.
Böylece Cumhurbaşkanı seçiminin, ikinci tura kaldığını Yener’in açıklamasıyla öğrenmiş olduk.
İkinci tur seçimleri 28 Mayıs Pazar günü yapılacak.
Gerçek şudur ki Cumhur ittifakı meclisteki milletvekili çoğunluğu garantiledi.
Seçimler spesifiktir, bir kazananı bir de kaybedeni olur.
Öyle futbol maçlarındaki gibi beraber kalma şansı yoktur.
Dünkü seçimin kazananı, Recep Tayyip Erdoğan kaybedeni ise Kemal Kılıçdaroğlu oldu.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde deprem bölgesi Erdoğan dedi.
Peki! Deprem bölgesi neden? Erdoğan dedi.
Çünkü Kılıçdaroğlu kendine ait bir strateji geliştiremedi.
Çünkü Kılıçdaroğlu kendinin bir lider olduğunu Unutarak, başkalarını sahaya sürdü.
Çünkü depremin hemen ardından Devleti aciz göstererek, milletin acıları üzerinden siyaset devşirmeye kalktı.
Çünkü Meral akşener'in yönlendirmesi ile iki Büyükşehir belediye başkanını sahaya sürerek kendi liderliğini ikinci plana attı.
Çünkü Kılıçdaroğlu, milletini tanımıyor onların hislerine onların duygularına tercüman olamıyor.
Çünkü bir önceki seçimde her çiftçiye “Bedava traktör” Sözünü yerine getirmediği gibi, Partisinin grup başkanvekili Özgül Özel'in bu konuda milletle kafa bulmasını duymazdan geldi.
Çünkü eskiden siyasetçilerin “ Bir ev bir araba” Söylemi benzeri, depremzedelere “Herkese Bedava Ev vereceğim” diye uçuk söylemlerde bulundu.
Çünkü halkının geleneklerini, göreneklerini, Örf ve adetlerini, dini inançlarını bilmediği gibi bu hasletlere yabancı biriymiş gibi davrandı.
Çünkü ittifak yaptığı Parti liderinin dahi “Seçilemez” beyanatlarını, gelgitlerini görmezden geldi.
Çünkü İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Devletin Valilerini, Emniyet müdürlerini tehdit etmesini duymazdan geldi.
Kendini ön planda tutma hamlelerini sezemedi yâda Meral Akşener’in boyunduruğundan kurtulamadı.
Çünkü henüz cumhurbaşkanı seçilmeden, kendisine “Cumhurbaşkanım” Diye hitap edilmesine bu söylemin altındaki gizli ve alaycı tutuma ses çıkarmadı itiraz etmedi.
Çünkü Meral Akşener’in her zemine kendini Kamufle edebilen Kişiliğini göremediği gibi;
Liderliğini ikinci plana iten hamlelerini okuyamadı.
Çünkü AK Parti'nin, Bünyesine uyum sağlamadığı için Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu gibi istikametini kaybetmiş İnsanlardan çok şey bekledi, medet umdu.
Çünkü kendi partisinin siyasi çizgisi ve ilkelerine; tabanı ve tavanı zıt İstikamette olan siyasi çizgisi olan bir partinin(SP) yamasını, renk ve desen uyumsuzluğuna rağmen kendi bohçasına yama yapmaya kalktı.
Çünkü tam dokuz Seçim Kaybettiği halde siyasetten çekilme erdemini gösteremedi.
Çünkü devlet kurumlarına karşı sürekli suçlayıcı bir dil kullamdı, töhmet altında bırakmaya çalıştı.
Çünkü tehdit etmediği bürokrat öğretmen asker polis akademisyen kalmadı.
En son yapmış olduğu suçlama da giderayak devletin resmi haber Ajansı Anadolu Ajansı oldu.
En son sözü de “İkinci Tura çıkıp kazanacağız” oldu
Kendisine her seferinde ben hesap uzmanıyım diyen bir hesap uzmanının hesap edemediği onuncu seçim oldu.
Esenkalın.
Haber :
ETİKETLER : Yazdır